10 Mayıs 2010 Pazartesi

Fiilimsiler

Fiilimsiler

Fiil kök veya gövdelerinden yapım ekleriyle türetilerek isim, sıfat ve zarf olarak kullanılan kelimelerdir.

Bunlar artık fiil olarak kullanılma özelliğini kaybettikleri için fiil çekim eklerini (olumsuzluk eki hariç) alamazlar; isim çekim eklerini alabilirler, isim sıfat ve zarf (tümleci) olarak kullanılırlar; yancümlecik kurarlar.

Fiilimsiler üçe ayrılır:

İsim-fiiller, Sıfat-fiiller ve Zarf-fiiller

1. İsim-fiiller

Fiillerin adıdır.
Fiillere (basit, türemiş, birleşik) getirilen “-mE, -mEk, -İş” ekleriyle yapılır. Türetilen bu kelimelere mastar; türetmede kullanılan eklere mastar eki denir.

Bakmak, okumak, yazmak, konuşmak, derlemek, eleştirmek, araştırmak...;
Bakma, yüzme, seslenme, tamamlama, yarım bırakma, kovalama...;
Bakış, geliş, gidiş, serzeniş, sesleniş, tükeniş, kurtuluş, çıkış...

İsimlerin tüm özelliklerini gösterir, cümlede isim gibi kullanılır.

Kitap okumayı çok seviyorum. Nesne
Okumak en faydalı eylemdir. Özne
Sinirli olduğu gelişinden anlaşılıyor. Dolaylı tüml.

Olumsuzları mastar ekinden önce olumsuzluk eki getirilerek yapılır.

Okumamak, yazmama, seslenmeyiş...

Bu kelimeler tek başlarına (eksiz) kullanıldıklarında mastar eki vurguludur.

Okumak, yazma, danışma, sesleniş...

Eğer “-mE” ile yapılan isim-fiillerde bu ek vurgusuz, bundan önceki hece vurgulu okunursa yanlış anlaşılma olur: Olumsuz emir çekimi zannedilir.

Danışma fiilimsi danışma olumsuz emir
Kaynaşma fiilimsi kaynaşma olumsuz emir

Dikkat: “-mE” eki olumsuzluk ekiyle karıştırılmasın.

Kimi isim-fiiller kalıcı nesne, yer, iş veya kavram adı olabilirler. Bu durumda artık isim-fiil olarak kullanılmazlar. Bunlar olumsuzluk eki de alamazlar.

Dondurma, danışma, kavurma, kızartma...;
Çakmak, yemek, ekmek...;
Alış veriş, gösteriş, direniş...

“-mE” ekiyle türeyen mastarlardan bazıları sıfat olarak kullanılabilir.

Süzme bal, asma köprü, yapma çiçek...


2. Sıfat-fiiller (Ortaçlar)

Fiil kök veya gövdelerinden yapım ekleriyle yapılmış sıfatlardır.

Tanı-→tanıdık (adam) kırıl-→kırılası (eller)...

“-En, -Esİ, -mEz, -or, -dİk, -EcEk, -mİş” ekleriyle türetilirler

Sıfat görevinde kullanılırlar. Niteleme sıfatı sayılırlar.

gelen araba, öpülesi el, dönülmez yol, koşar adım, tanıdık yüz, gelecek zaman, olmuş iş...

Daha sonra isimleşebilirler. İsimleştikleri zaman cümlede isim gibi kullanılırlar.

Gelenler kimdi? özne
Tanıdıklarımıza rastlayamadık. Dolaylı tüml.

Aldıkları eke göre çeşitlere ayrılırlar:

Geçmiş zaman ortaçları

“-dİk ve -mİş” ekleriyle yapılır.
Nesne ve kavramların geçmişte ortaya çıkan niteliklerini bildirirler.

Koca şehirde bir tek tanıdık yok.
Aramadık yer bırakmadık.
Bugüne kadar görülmemiş bir haksızlık var ortada.
Pişmiş aşa su katmak.

Gelecek zaman ortaçları

“-Esİ ve -EcEk ” ekleriyle yapılır.
Nesne ve kavramların gelecekte ortaya çıkacak olan niteliklerini bildirirler.

Kırılası eller hep zalimin yanında.
Memleketin o kadar çok görülesi güzellikleri var ki...
Daha yapılacak çok iş var.
Çözülemeyecek bir sorun yoktur.

Geniş zaman ortaçları

“-En, -mEz, -or” ekleriyle türetilirler

Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
Koşar adım eve gitti.
Hep bilinen şeylerden bahsetti durdu.
İşe erken başlayan erken verim alır.

Gelen adayların kaydını yapıyorlar. (şimdi gelen)
Akan kanı durdurmalı önce (her zaman akan)
Kaçan mahkûmları yakalamışlar. (kaçmış olan)

Belirtme Ortaçları

“-dİk ve –EcEk” eklerinden sonra iyelik eki getirilerek yapılır.

Okuduğum son kitap
Okuyacağım ilk kitap
Yapacağımız işler
Yapılacakları belirledim

Geleceği varsa göreceği de var.
Diktiğimiz fidanlar meyve vermeye başlamış.

Dikkat: Bu eklerden “-mEz, -or, -dİk, -EcEk, -mİş” ekleri fiil çekim eki olarak da kullanılmaktadır. Zaten fiil çekim eki olan bu ekler zamana bağlı olarak sonradan sıfat yapmışlardır. Sıfat yaptıkları durumda artık çekim eki değildirler.

Bu konu uzun süre tartışılacak (çekimli fiil)
Uzun süre tartışılacak bir konu bulduk. (ortaç)


3. Zarf-fiiller (Ulaçlar)

Fiillerden türetilen ve zarf tümleci olarak kullanılan kelime veya kelimelerdir.
Ulaçlar yapım ekleriyle türetilir.
İsim görevinde kullanılmazlar.

Çeşitleri şunlardır.

a.Bağlama Ulacı

“-İp” ekiyle türetilir.
Bu ek genellikle “ve” bağlacının yerini tutar.
“-İp” ekinin getirildiği fiille onun bağlanmış olduğu fiilin öznesi ve zamanı aynıdır.

Telefon edip hâlini hatırını sordum.← Telefon ettim ve hâlini hatırını sordum

Bu ulacın tekrarlanması fiilin sıkça yapıldığını gösterir:

Gidip gidip komşuları rahatsız ediyor.
Bakıp bakıp gülüyor.

b. Durum Ulaçları

“-erek, -e..., -e, -meden, -meksizin, -cesine” ekleriyle yapılır.
Fiilin nasıllığını bildirir.

Sınıfa gülerek girdi.
Olayı adeta yeniden yaşıyormuşçasına anlattı.
Gece karanlık sokaklarda düşe kalka ilerlediler.
Dinlene dinlene gittiler.
Gürültüye aldırmadan işiyle meşgul oluyordu.
Hiç dinlenmeksizin yedi saat yürüdüm.
Her şeyi bilircesine konuşuyordu.

c. Zaman Ulaçları

“-İncE, -dİkçE, -dİğİndE, -ken, -mEdEn, -or, -mEz” ekleriyle yapılır.
Bu ulaçlar fiilin zamanını bildirir.

Gülünce gözlerinin içi gülüyor.
Canım sıkıldıkça şiir okurum.
Kar yağınca herkes sokaklara döküldü.
İlk okuduğumda iyi anlayamamıştım.
Uyurken hep sayıklar.
Gün ağarırken düştük tarla yollarına.
Uyumadan önce de yarım saat kitap okunabilir.
Gelir gelmez seni sordu.

d. Başlama Ulaçları

“-Elİ” ekiyle türetilir ve sonraki fiilin başlangıcını bildirir.

Buraya geleli çocuğa bir hâller oldu.
Seni tanıyalı hayatım değişti.

e. Nedenlik Ulaçları

“-dİğİ, -EcEğİ” ekleriyle türetilir ve “-dEn dolayı, için, -dEn ötürü” edatlarıyla birlikte kullanılır.

Çok yalnızlık çektiğinden (dolayı) buralarda kalmak istemiyor.
Sizden ayrılacağı için üzülüyor.

f. Bitirme Ulaçları

“-EnE, -İncEyE, -EsİyE” ekleriyle türetilir ve “değin, dek ve kadar” edatlarıyla birlikte kullanılır.
Sonraki fiilin bitimini gösterir.

Sen gelene kadar biz burada bekleyeceğiz.
Yollar açılıncaya kadar bekledik.
Öldüresiye dövdüler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder