10 Mayıs 2010 Pazartesi

Ses Bilgisi

SES BİLGİSİ


Ses ve Dil sesi

Genel anlamda kulağın duyabildiği titreşimlere ses denir. Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda meydana getirdiği titreşime dil sesi denir. Dil sesleri, konuşma organlarının (ağız, burun, boğaz boşluğu ve soluk borusu) uyumlu çalışmasıyla, anlamlı kelimeler oluşturacak biçimde meydana gelir.

Ses, dilin en küçük birimidir. Kelimelerin söylenip yazılması ses değerlerine bağlıdır.

Sesler, anlam ayırt edici özelliğe de sahiptir:

ad/at, od/ot, sac/saç, hac/haç, hala/hâlâ, dahi/dâhi

HARF ve HARF SİSTEMİ (ALFABE)

Dildeki sesleri gösteren ve alfabeyi oluşturan işaretlere harf denir. Yani harf, sesin yazıdaki karşılığıdır.

Bir dildeki harflerin belirli bir sıraya dizilmiş bütününe alfabe denir. Alfabede bulunan harflerin dilin her sesini temsil edebilmesi önemlidir.

Türk alfabesi, Lâtin harfleri esas alınarak, 01.11.1928 gün ve 1353 sayılı kanunla tespit ve kabul edilmiştir. Bu kanuna göre, Türk alfabesinde 29 harf bulunmaktadır. Bunların 21 tanesi ünsüzleri, 8 tanesi de ünlüleri karşılar.

Lâtin alfabesindeki “q”, “x” ve “w” harfleri alınmamış; bu alfabeye “ğ”, “i”, “ş” sesleri eklenmiştir.

Türk alfabesi, her ses için ayrı bir harf ve her harf için ayrı bir ses ilkesine göre düzenlenmiştir. Buna göre dilimiz, yazıldığı gibi okunan, okunduğu gibi yazılan bir dildir.

Ses-Harf İlişkisi

Harf ile ses terimlerini birbirinden ayırmak gerekir. Ses kulağa, harf ise göze hitap eder.

Önce ses vardı. Sonra yazının icat edilmesiyle sesler yazıda harflerle temsil edilmeye başladı.

Bir dilin sesleri farklı alfabelerle de yazıya aktarılabilir. Nitekim Türk dili sırayla Göktürk, Uygur, Arap, Lâtin ve Kiril alfabeleriyle yazılmıştır.

SESLERİN Sınıflandırılması

Bir dilde bulunan sesler, o dilin ses dağarcığını oluşturur. Türkçenin ses dağarcığını da 29 ses oluşturur. Bu sesler, “ünlüler” ve “ünsüzler” olmak üzere ikiye ayrılır.[1]

I. ÜNLÜLER

Ağzın açık durumunda (yani ses yolu açıkken), hiçbir engelle karşılaşmadan çıkan seslerdir.

Tek başlarına ve uzun ünlü gibi (iki ünlü değerinde) telâffuz edilirler.

Türkçede 8 tane ünlü vardır: aeıioöuü


A. ÜNLÜLERİN ÖZELLİKLERİ

Ünlüler şu şekilde sınıflandırılır:

Çıkış yerine ve dilin durumuna göre: kalın ve ince ünlüler
Ağzın açıklığına göre: geniş ve dar ünlüler
Dudakların durumuna göre: düz ve yuvarlak ünlüler

Kalın ünlüler, dilin geriye çekilmesiyle; ince ünlüler, dilin ileri doğru itilmesiyle oluşur. Dudaklar düz durumdayken çıkan ünlüler düz; büzülüp yuvarlaklaşmış durumdayken çıkan ünlüler de yuvarlak ünlüdür. Alt çenenin açık ve ağız boşluğunun geniş durumunda çıkan ünlüler geniş; alt çene az açık ve ağız boşluğu darken çıkan ünlüler de dar ünlüdür.

Bu sınıflandırmaya göre her ünlünün üç özelliği vardır.

Dudakların durumuna göre →
Düzler
Yuvarlaklar
Ağzın açıklığına göre →
Genişler
Darlar
Genişler
Darlar
Dilin duru-muna göre→
Kalınlar
a
ı
o
u
İnceler
e
i
ö
ü

Buna göre hangi ünlünün hangi özelliğe sahip olduğuna tek tek bakalım:

a
düz, geniş, kalın
o
yuvarlak, geniş, kalın
e
düz, geniş, ince
ö
yuvarlak, geniş, ince
ı
düz, dar, kalın
u
yuvarlak, dar, kalın
i
düz, dar, ince
ü
yuvarlak, dar, ince

Ünlülerin bu özellikleri ünlü uyumlarında ve bazı ses olaylarında karşımıza çıkacaktır.

Ünlülerin kullanımıyla ilgili bazı kurallar:

„Türkçede iki ünlü yan yana bulunmaz. İki ünlünün yan yana olduğu kelimeler kesinlikle Türkçe değildir:

Saat, kanaat, şecaat, maarif, aile, kaide, mail, miat, dair, Siirt, buut (boyut), fiil...

„Kökeni Türkçe olan kelimelerde uzun ünlü yoktur. Uzun ünlü, Arapça ve Farsçadan dilimize giren kelimelerde vardır.

şair, numune, iman (şa:ir, numu:ne, i:man)

Ancak Türkçede uzun ünlü bulunmadığı için birçok yabancı kelimedeki uzun ünlüler Türkçede kısa telâffuz edilir.

beyaz, hiç, rahat...

Bazen bu kelimelere ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde uzunluk tekrar ortaya çıkar.

esas→esası, hayat→hayatı, kanun→kanunen... (esa:sı, haya:tı, kanu:nen)

Bazı örneklerde uzunluk ek getirildiğinde de ortaya çıkmaz.

beyaz→beyazı, can→canım...

Uzun ünlüler belli durumlar dışında gösterilmez.

Gösterilmeyenlere örn.: adalet, badem, beraber, şive, şube;
Gösterilenlere örn.: âdet, yâr, âlem, şûra, hâlâ...

Eski yazıdan çeviri yapılan bilimsel metinlerde uzun ünlüler özel işaretlerle gösterilebilir.

ā, ū

„Türkçede İngilizce by, gibi ünlü bulundurmayan kelime (kısaltmalar hariç) yoktur.

„Türkçe kelimelerde birinci heceden sonraki hecelerde o ve ö ünlüleri bulunmaz.
[1] “ün” ses demektir; ünlülere sesli de denir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder