10 Mayıs 2010 Pazartesi

Cümlede Anlam (Uygulama Notu)

(Aşağıdaki cümlelerin yanındaki boşluklara cümlelerin anlam boyutlarını içeren açıklamayı yazınız.

*İşi iki saat içinde teslim edersen paranı alırsın. ( )
*Derslerine iyi çalıştığından başarılı oldu.
*Galiba iki yıl önce sizinle bir toplantıda tanışmıştık.
*Yaz geceleri burası hep böyle güzel olur.
*Okulumuzdan mezun olan öğrenci sayısı geçen yıla göre arttı.
*Şiir, sözcüklerin anlamlarının tüm renkleriyle sergilendiği yazı türüdür.
*Parası olmadığı için kitap alamadı.
*Müzik başlasa da neşelensek....
*Son günlerdeki aşırı sıcaklarla ekinler kurudu.
*oyunları o dönemin düşünüş biçimini karikatürize ettiğinden değerlidir.
*Şair, sözcüklere yeni anlamlar kazandırdığında gerçekten şair olur.
*Kitabı geri vermek üzere aldı.
*Yeni sınav sisteminin öğrencilere de öğretime de hiçbir katkısı olamaz.
*Hiç kimse roman yazmadan, hikaye yazamaz.
*Anadolu Sesi’ndeki yazıların çoğu daha önce başka dergilerde yayımlanmıştı.
*Gazetelerin edebiyattan uzak duşunun nedeni yalnız ticari kaygılardır.
*Hayat, doğumla başlayan, ölümle biten bir okuldur.
*Tatil için Marmaris’e gitti.
*Bu soruya yaklaşımımız sizinki gibi değil elbet.
*Borcunu ödemek üzere hapisten kurtuldu.
*Yazar, kahramanlarını yaşamın içinden seçip onları ustaca anlatmış.
*Yağmur azaldığından otlar kurudu.
*Hafta içinde bir gün size gelebilirim.
*Tut ki büyük ikramiye sana çıktı, ne yaparsın?
*Oyunun ikinci perdesi oldukça sıkıcıydı.
*Elinizdeki roman, yazarın en son romanıdır.
*Uyum, beynimize; güzel ise duygularımıza seslenir.
*İki gönül bir olunca samanlık seyran olur.
*Bronzlaşmak için güneşin altında çok kaldı.
*Öğretmenin bu hataya hoşgörü ile yaklaşacağına eminim.
*Kitabın sonunda bu cümleyi kullanmamalıydım.
*İlk romanlarının dili çabuk eskidi.
*Türk toplumu yüksek enflasyonla yaşamayı öğrendi.
*Bu amaçla gelecek yıl bir yarışma düzenlemeyi düşünüyorum.
*Uykunuz gelmiyorsa tarih kitabı okuyun.
*Planınızı yeniden gözden geçirmenizin doğru olacağını düşünüyorum.
*Biliyorum çok fazla seyirci toplamayacak bu oyun.
*Onun yazdığı ve yazacağı her şiir güzeldir diyorum.
*O, derslerine çok çalışsa da sınavı kazanamaz
*Kış aylarının sonunda güzel bir araba almayı düşünüyorum.
*Eğer katılım sağlanırsa, bu tür yarışmaları ileride daha da çeşitlendirip sürdürmek istiyorum.
*Yazınsal türler arasında en çok anı okumayı severim. Çünkü yazarın özel yaşamından ayrıntılar vardır anılarda.
*Sanatçının sarı ve yeşil renkleri ağırlıklı olarak kullandığı kırsal kesim resimlerinde çalışan köylüler görülüyor.
*Bizim yöremizde kavak ağaçları bu kadar uzun değildir.
*İkimiz de bir boydayız, biz delikanlıyız.
*Farz edelim ki sen öğretmen oldun, bu durumda ne yapardın.
*Günümüz yazarları arasında hiç kimse, ne ben ne de bir başkası, böyle bir şey yazmayı başaramadı.
*Yahya Kemal, şiirlerinde müzikaliteye önem vermiştir.
*Sanat dalları arasında en tekili tür tiyatrodur.
*Türk gençlerine milli mücadele ruhu öğretilmelidir.
*Atatürk, Türk gençlerine milli mücadele ruhunun öğretilmesi gerektiği söylemiştir.
-Ülkemizin nüfusu her yıl büyük artışlar gösteriyor.
*Çeviri bir metinden yola çıkan yazar, oyunu yeniden oldukça güzel bir biçimde oluşturmuştur.
*Halkı sevdiği, halkın sevgilisi olduğu için çağdan çağa büyür Yunus Emre.
*Sıcak ve nem oranı artarak devam edecek.
*Ahmet Haşim’in “Sonbahar” şiirindeki kişileştirme oldukça ilgi çekicidir.
*Dışarısı günlük güneşlik, sımsıcak; halbuki burada paltolarımız bile bizi ısıtmaya yetmiyor.
*Dünya gittikçe çölleşiyor, yeşil alanlar azalıyor.
*Doktora gitmiyordu, çünkü doktorların derdini anlamadığını düşünüyordu.
*Geleceği kurmak isteyenler, kendilerini hayata cömertçe harcamalıdır.
*Dostlarım, unutmayın dünyada dost yoktur.
*Evlerin odaları gibidir kafalarımız; temiz tutulmayı isterler.
*Adamın yüzündeki yumuşak ifade bizimle konuşurken birden bire sertleşmişti.
*Yürürken aklına aniden bir şeyler gelmiş gibi durdu.
*Bu ülkede insanlar eğitilmedikçe demokrasi yerleşemez.
*Bunları söyleyenlerin seslerindeki ve okuyuşlarındaki pürüzler ayıklanınca klasik denecek kadar sağlam esereler çıkar ortaya.
*Türk lirası günden güne değer kaybediyor.
*Nasıl bir mutluluk içinde olduğunu gözlerinden okuyordum.
*Giderek çağdaş ve evrensel bir çizgiye ulaştığını son çalışmalarıyla kanıtladı.
*Maçı bu hakem yönetiyorsa biz yenildik demektir.
*Yakup Kadri’nin romanlarında Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar üç kuşağın birbiriyle çatışması anlatılır.
*Elimize geçen bunca fırsatı nasıl değerlendiremedik.
*Kitap ve gazete okursanız paragraf sorularını daha rahat yanıtlarsınız.
*Söyleyin söyleyin kim anlar dilimden
Kim alır yarı yolda kalmış selamımı
*Halit Ziya Uşaklıgil’in romanlarında uzun cümle kuruluşları dikkati çekiyor.
*Refik Halit Karay romanlarında köy ve Anadolu gerçeğini yalın bir dille ortaya koyuyor.
*Yazıların hepsinde sanatçının şiirlerine özgü, o lirik ve epik duyarlılık egemen.
*Kişilerin belirleyici özelliklerini en ince ayrıntılarına değin, somut bir biçimde yansıtmış.
*Türkiye’de enflasyon oranı düşürülemediği için memur maaşlarında yapılan artışlar, memurun derdine deva olmuyor.
*Yeni kostümleri almak için Paris’e gitti.
*Halil Mutlu, halterde kendi rekorunu geçerek dünya şampiyonu oldu.
*Haltercilerimiz olimpiyatlarda mutlaka dereceye giriyorlar.
*Bu deniz yıllar yılı bizim geçim kaynağımız oldu.
*Benim kitaplarım daha çok folklor üzerinedir.
*Onlar da ben de günümüz insanının bireysel ve toplumsal gerçeklerini birlikte veren insancıl çizgide öyküler yazdık.
*Tut ki karnım acıktı, anneme küstüm.
*Yaz gelsin de bizim oraları sen o zaman gör.
*Oyunları o dönemin düşünüş biçimini, törelerini karikatürize ettiğinden değerlidir.
*Mizah anlayışı, geleneksel mizah anlayışımıza uyduğundan yapıtlarından halk da hoşlanır, aydınlar da.
*Bu yöntemi ülkemiz yazınında ustaca uygulayan Yaşar Kemal’in izinde yürümek isteyişimin özünde de işte bu yatıyor.
*Ben de öyle yapmak, geleneksel olanı çağdaş öykü sanatına taşımak istiyorum.
*Yoğun kar yağışı nedeniyle yollar kapandı.
*Metin, yerel motiflere yakınlaşırken evrenselliğini de yitirmiş.
*Öte yandan tipler üzerinde yeterince durulmamış; bunlar soluk birer görüntü olarak kalmış.
*Yazar, bazı düzeltmeler yapmak, bazı fazlalıkları atmakla çok iyi etmiş.
*Arkadaşlarıyla birlikte yürüyüş yapıyor olmalı.
*Öyküleri de okudu ama bunları şiirleri ve oyunları kadar beğenmedi.
*Seninle ders çalışırım ama gevezelik yapmayacaksın.
*Bugünkü edebiyatta bu güçte bir yapıta rastlamadım.
*Ünlü hikayecimiz Sait Faik, balıkların adlarını bilemediği gerekçesi ile genç hikayeciyi beğendiğini söylemişti.
*Ünlü hikayecimiz Sait Faik: “Balıkların adlarını bilmediğin için seni beğendim.” demişti genç hikayeciye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder