3 Mayıs 2010 Pazartesi

Berceste Mısralar ve Beyitler (Bunlardan en az beş tanesini ezberleyiniz)

Divan şiirinin estetiğini, güzelliğini anlatmak gerek. Ayrıca bu dilden nasibini alan, bugünkü Türkçeyi de gerçek ses değerlerini vererek konuşabilir. Dilimizdeki uzun ünlüleri tanır, ince sıradan k ve l seslerinin nasıl çıkacağını öğrenir. Güzel konuşmak isteyenler, bir ay Divan Şiiri çalışsınlar yeter.

"Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge
Ne açar kimse kapım bad-ı sâbâdan gayrı"
Fuzuli

Ziya Paşa’nın ünlü terkib-i bendinde bir beyit vardır. Ülkemizdeki aydınların bilmesi ve iç hesaplaşmalarını ona göre yapmaları gerektiğini düşündüğümüz için kaydediyoruz:

Bevvâl-ı çeh-i Zemzem’i lanetle anar halk
Sen Kâbe gibi kendini hürmetle benâm et

Demek olur ki: “İnsanlar, Zemzem kuyusuna işeyen adamı lanetle anar. Sen kendini Kâbe gibi hürmetle andırmaya bak!”

Gök kubbenin altında güneşin doğuşuna ve batışına tanıklık eden sayısız nesiller gelip geçti. Bazıları kendilerine ayrılan zamanı tüketip gittiler; bazıları geriye bir şeyler bırakma çabasıyla yaşadılar. Birincileri bugün artık kimse ne anıyor, ne biliyor; ancak ikinciler ki güçlerinin yettiğince zamanı çoğaltmışlardı, çağlarından taştılar ve bugün dahi isimleri anılıyor.

Vücudum ney gibi sürâh sürâh olsa da ah etmem
Muhabbetten dem urduk incinmek olmaz belâlardan
Fuzuli
Üstad burada belâlar yüzünden vücudu delik deşik olsa da şikayet etmeyeceğini, söze sevgi ile başladığı için, belâlardan şikayet etmesinin doğru olmayacağını söylerken de, aslında dertlerle kurduğu dostluğu ifade etmiştir.
Bir belâdır göz, bir âfettir dil-i mahzun bana.. Fuzuli'nin en sevdiğim feryâdı.
Burada üstâd gönlü mahzun olmasına rağmen, gözünü dünya güzelliklerinden ayıramadığından şikayet etmiş.

Enderunlu Vasıf'ın meşhur beyti:

O gül-endâm bir al şâle bürünsün yürüsün.
Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün.

Ver zekat-ı hüsnünü men etme ben dervişten
Hem benim gönlüm yapılsın hem sana olsun sevab

Muhibbi

Şeb-i yeldayı müneccimle muvakkit ne bilir
Mübtela-yı gam olandan sor kim geceler kaç saat

Laedri

Lutfeyle tabiba men-i bimarı unutma
Esrar Dede

"Ey tabib,lutfet ve (diğerleri gibi) ben hastanı da unutma.
Ancak sevgilinin adil bir tabib olduğu söylenemez,merhemini istediklerine bağışlar, istemediklerinden esirger. Lakin bu esirgeyiş bile aşık nezdinde şifa yerine geçer. Çünkü eziyet, ilginin varlığını gösterir. Aşık bu zulme şükretmeli, "istiğna" dan (ilgisizlik) uzak tutulduğu için sevinmelidir. Öyle ki sevgili istiğna etmektense, öldürsün daha iyi."
Nazan Bekiroğlu, Mor Mürekkep s.185
Aşka Sevdalanma

Can verme sakın aşka aşk afeti candır
Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır
Sakın isteme sevdayı gam aşkta her an
Kim istedi sevdayı gamlı aşk ziyandır
Her ebrulu güzel elinde bir hançeri honriz
Her zülfü siyah yanında bir zehirli yılandır
Yahşi görünür yüzleri güzellerin emma
Yahşi nazar ettikte sevdaları yamandır
Aşk içre azap olduğu bilirem kim
Her kimseki aşıktır işi ahü figandır
Yadetme güzel gözlülerin merdümi çeşmin
Merdüm deyip aldanma kim içtikleri kandır
Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var
Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.

Fuzuli

Bende Mecnûn’dan füzûn âşıklık isti’dâdı var
Âşık-ı sâdık benim Mecnûn’un ancak adı var
Fuzulî

Şirler pençe-i kahrımdam olurken lerzan
Bir gözleri ahuya zebun etti felek

(Selimi – Yavuz Sultan Selim)

Aslanlar benim pençemin kahrediciliğinden tir tir titrerken
Felek beni ceylan gözlü bir güzelin karşında aciz kıldı

Gel gel berü ki savm u salatin kazası var
Sensiz geçen zaman-ı hayatın kazası yok
Nesimi

(Gel, gel beri ki oruç ve namazı kaza etmek mümkün
Sensiz geçen zamanı kaza etmek mümkün değil)

Gitdin ammâ ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârânı bile
Bağa sensiz varamam çeşmime âteş görünür
Gül-i handânı değil serv-i hırâmânı bile
Neşati

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Muhibbî (Kanunî Sultan Süleyman)

Bende yok sabr ü sükûn sende vefâdan zerre
İki yoktan nâ çıkar fikr idelim bir kerre
Nâbî

Nadan elinden alma eğer erse destine
Şehbâz-ı âşiyâne-i devlet yeden be yed”

Baki


(Devlet kuşu alçakların elinden dolaşarak senin eline de gelecek olursa sakın alma
Hakkını sana verme hakkına hiçbir kimse sahip değildir.)

Mecnûn iki "lâ-ilâhe illâ" der idi
Teklîm şu'ûr eyleseler "lâ" der idi
Ol mertebe meşgul idi Leylâ ile kim
Mevlâ diyecek mahalde "Leylâ" der idi
(Yenişehirli Avnî )

Cânân ise matlub tama'cândan kes
Matlub ise cân ümid cânândan kes
Cân sevmek ile müyesser olmaz cânân
Ya bundan ümid ya tâmâ'cândan kes Fuzuli

Yâni; ''İstediğin canan ise can ile olan alâkanı kes. Eğer canını seviyorsan canana kavuşmaktan ümidi kes. Canı sevmekle canana kavuşulmaz. Ya bundan ümidi kes, ya ona kavuşmaktan vazgeç..''

Yavuz Sultan Selim'in bu şiirini hem soldan sağa doğru , hemde yukarıdan aşağıya doğru okuyabilirsiniz. Çizgiler (//) size yardımcı olacaktır.

Sanma Şahım // Herkesi sen // Sadıkane // Yar olur,
Herkesi sen // dost mu sandın // Belki ol // Ağyar olur,
Sadıkane // Belki Ol // Alemde // Didar olur,
Yar olur // Ağyar olur // Didar olur // Serdar olur...
Yavuz Sultan Selim
Ben Fuzulinin bu satırlarını tekrar etmeyi çok severim..

Mâh-ı nevdür yoksa sen kıldukda seyr-i âsumân
Kaldurub barmah getürmüş âsumân imân sana

Üstâd bu satırları Peygamberimizin bütün âlemlerin peygamberi olduğunu ifade etmek için dile getirmiş,tam karşılığı olmasa da türkçe meali şöyle; Gökteki yeni ay mıdır, yoksa sen Mirac'a çıktığın zaman gökleri gezip dolaştığında, gökyüzü parmağını kaldırarak sana iman mı etmiştir?diye seslenmiştir Hz.Muhammed'e.
Hayalî’nin (ya da Bekar Memi) şu beyti de sık sık kullandığımız beyitlerdendir hâlâ;

Cihân-ârâ Cihân içindedir ârâyı bilmezler
O mâhîler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler

Harâbaât ehline dûzeh azhabın anma ey zâhid
Ki bunlar ibn-i vakt oldu gam-ı ferdâyı bilmezler

……

Hayâli, fakr şalına çekenler cism-i üryânı
Anınla fahr ederler atlas u dîbâyı bilmezler

Divan Edebiyatımızın son büyük şairi Şeyh Galip'ten;

Hoşça bak zatına kim zübde-i âlemsin sen
Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.

(Kendine iyi bak çünkü alemin özüsün sen. Varlıkların gözbebeği olan insanoğlusun sen.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder