17 Nisan 2010 Cumartesi

Reşat Nuri Güntekin - Yaprak Dökümü

Eserin Adı: Yaprak Dökümü
Yazarı: Reşat Nuri Güntekin
Sayfa: 109
Basıldığı Yer: İnkılap ve Aka Kitabevleri
Eserin Geçtiği Yer ve Zaman:
Yer: Üsküdar’da bir evde geçiyor.
Zaman: Cumhuriyet Devrinde.Eserin
Ana fikri: Çılgın hayallerin, maddi israfların, gereksiz özentilerin hüküm sürdüğü bir ailede çöküntü başlar.
Eserdeki Kişiler:Ali Rıza Bey, Şevket, Fikret, Necla ve Leyla, Hayriye Hanım, Ferhunde
Ali Rıza Bey:
Bilgili, çalışkan, dürüst, şair ruhlu, kendi halinde kimseye bir zararı olmayan, ahlaki değerleri güçlü bir adam. Aile bütünlüğüne ve toplum içinde saygınlığa çok önem veriyor.
Şevket: Çalışkan, zeki, yumuşak başlı, saygılı, ailesine bağlı bir adam. Aile bütünlüğüne ve toplum içinde saygınlığa çok önem veriyor.
Fikret: İçine kapanık, hassas, saygılı, geleneksel düzen içinde yaşamaya alışkın, ağır başlı bir genç kızdır. Evin büyük kızıdır.
Necla ve Leyla: Karakter yapıları hemen hemen aynı olan evin küçük kızlarıdır. Genç, güzel, neşeli ve heyecanlı kızlardır. Sorumluluk duygusundan yoksun, oldukça kolay tesir altında kalabilen heyecan veren bir yaşantı arzulayan ve modern olmaya hevesli kızlardır.
Hayriye Hanım: Pek bilgili ve kültürlü olmayan hatta cahil ve önyargılı kararlar veren ve mantığını kullanmadan hareket eden bir tip.
Ferhunde: Genç, güzel, zevk ve eğlenceye çokça düşkün olan bir kadın. Karakteri ve davranışları, Ali Rıza Bey’in ailesine ve prensibine oldukça zıt, basit bir kadındır. Bu ailenin dağılmasında bu kadının istekleri ve kaprisleri büyük rol oynamıştır.
Anlatım Özellikleri: Dili pürüzsüz. Aşırı duygusal bölümlerde yer yer uzun cümleler var. İçten bir anlatım biçimi kullanılmış.
Romanın Özeti: Ali Rıza Bey, şair ruhlu, içine kapanık, kendi halinde, dürüst bir memurdur. Prensipleri kendi prensipleriyle bağdaşmayan insanlarla çalışmak istemediği için şirketteki görevinden ayrılır, Üsküdar’daki evine çekilir. Ali Rıza Bey’in Şevket isminde bir oğlu ile Fikret, Necla, Leyla ve Ayşe adlarında dört kızı vardır. Ali Rıza Bey işten çıkınca oğlu Şevket bir bankaya memur olur, evin bütün yükünü onun omzuna biner. Şevket, babası gibi namuslu, karakterli ve dürüst bir gençtir. Ailesine son derece bağlıdır. Babasının doğruluk ve namus uğruna istifa etmesini doğru bulur. Buna karşılık Ali Rıza Bey’in hanımı Hayriye Hanım durumdan hiç memnun değildir.Şevket, bir süre sonra Ferhunde adında hafif meşrep bir kadınla evlenir. Eğlenceye düşkün olan bu kadın birbirinden güzel olan ve asriliğe meraklı Necla ve Leyla’nın hareketlerini bozar. Evde bir eğlence ve moda düşkünlüğü başlar. Sık sık partiler verilir. Evin büyük kızı Fikret, yengesi ve kardeşleri ile anlaşamadığı, bu durumdan hiç memnun olmadığı için en en az babası kadar kırgın ve üzgündür. Hayriye Hanım, sırf kızlarına koca bulmak için olanlara ses çıkarmaz. Şevket olanlardan memnun olmasa bile karısının tesiriyle kendini bu havaya kaptırmıştır. Evde dün geçtikçe sözü dinlenilmez olan Ali Rıza Bey, tekrar işe girmeyi düşünürse de başaramaz. Gereksiz yere para harcanan evde mali bir sıkıntı başlar, kavgalar, rezaletler birbirlerini izler. Ali Rıza Bey, çocuklarındaki bu korkunç değişiklik karşısında acıyla kıvranmaktadır. Evdeki bu anormal havaya ayak uyduramayan Fikret, Adapazarı’nda yaşlı ve dul bir adama gelin gider. Böylece aile ağacının yapraklarından biri düşer. Ali Rıza Bey, çirkin durumlardan kurtulmak için kızlarını evlendirmeyi düşünür, fakat dürüst bir namzet bulamaz. Bu arada Şevket, masrafları karşılamak için bankadan borç alır, ödeyemez ve hapse atılır. Kocası hapisteyken Ferhunde evden kaçar. Şevket, buna üzülmez hatta bir beladan kurtulduğu için memnun bile olur. Ferhunde’nin gidişi ile elebaşlarını kaybeden Leyla ile Necla bocalarlar. Evde hakimiyet yine Ali Rıza Bey’in eline geçer. Toplantılara ve eğlencelere son verilir. Bu monoton hayat kızlara pek sıkıcı gelir. Sırf bu havadan kurtulmak için Necla zengin bir Suriyeli ile evlenir. Fakat Suriye’ye gidince orada birkaç ortakla karşılaşır. Kendisini kurtarması için babasına mektup yazar.Bu arada Leyla kötü yola sapar. Ali Rıza Bey onu evden kovar. Leyla bir avukatın metresi olur. Bu olaydan sonra Ali Rıza Bey’e inme iner. Onu adıl yiyip bitiren hastalığıdır. Leyla da gittikten sonra ıssızlaşan evde Hayriye Hanım güç ve kuvvetini kaybeder. Kocasına sık sık sitemlerde bulunur. Bunun üzerine Ali Rıza Bey Adapazarı’na Fikret’in yanına gider. Fakat aradığı huzuru orada da bulamaz. Kalabalık bir aile içinde adeta cehennem hayatı yaşayan Fikret, bütün iyi niyetine rağmen babasını yanında barındıracak durumda değildir. Bunun üzerine Ali Rıza Bey İstanbul’a döner. Hastalığı ilerlediği için hastaneye yatar. Babasının hastalığını haber alan Leyla onu hastaneden çıkarır. Kendi evine götürür. Taksimdeki lüks apartman katında hep birlikte rahat bir hayat yaşamaya başlarlar. Ara sıra yolda eski kahve arkadaşlarıyla göz göze gelmese Ali Rıza Bey büsbütün rahat olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder