24 Nisan 2010 Cumartesi

Bir sen varsın içimde / İsmail Adil Şahin


Bir sen varsın içimde
Şu hayat seferinde ermeden son menzile
Elinden tutmak vardı, dizinde yatmak vardı
Ömrümüzün teknesi yanaşmadan sahile
Deryanın ortasına bir demir atmak vardı

Baktığım her yerde sen, gördüğüm her şeyde sen,
Seni hatırlatıyor şarkı, şiir, her desen.
Sımsıcak nefesindir şimdi ruhumda esen,
Silmişim lügatimden; bir de unutmak vardı.

Özlediğim o yüzde, bulduğum neydi bilmem
Nedendir bu iç çekiş, nedendir bunca özlem
Görsem içim yanıyor, görmemek zaten matem
Talih kör olmasaydı, cana can katmak vardı.

Kör talih diyenlere hak vermemek elde mi?
Kabahat bülbülde mi, sevdada mı, gülde mi?
Bu kaderden kurtuluş sadece ecelde mi?
Dünyanın anasını bir pula satmak vardı

Çepeçevre sarılmış, kuşatılmış her yanım,
Boğazımda tükenir arşa çıkan figanım
Bir sevdanın uğruna adanmışsa bu canım
Kadere kızmak yoktu; bahtı ağlatmak vardı.

Çok sevmenin adını kara sevda koymuşlar,
Biçare gönülleri göz göz edip oymuşlar...
Ne sevilenler doymuş, ne sevenler doymuşlar
Şu rüya âleminde visali tatmak vardı.

Bir sen varsın içimde, sildim kalan ne varsa,
Bana layık gördüğün kabulümdür mezarsa,
Böyle delice sevmek gönüllü intiharsa;
O idam sehpasını elimle çatmak vardı.

İşte böyle sevdiğim seven kaçmaz beladan
Şikâyet olur mu hiç bu güzel iptiladan
Vazgeçmez seven gönül ne illâ’dan, ne lâ’dan
Aşkın bidâyetinde yoktan yaratmak vardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder